Reklamcılık Bölümü | Kadir Has Üniversitesi
Gurur Tablosu
Reklamcılık Bölümü | Kadir Has Üniversitesi

Haberler

Mezunlarımız Reklamcılığı Anlatıyor 1 / 2020

Geçtiğimiz hafta happy hour tadında geçen ‘’Mezunlarımız Anlatıyor’’ etkinliğinde Doğukan Doğan ve Gülşah Akbıyık bizlerleydi. Hem çok eğlendik hem de bol bol reklamcılıktan konuştuk, reklamcılığın nereye doğru gittiğini değerlendirdik. Bu müthiş etkinlikte konuşulanları sizler için derledik.

10.11.2020

 

1. Şu an neler yapıyorsunuz, hangi departmanlarda çalışıyorsunuz?
Gülşah Akbıyık:
Birçok geleneksel ajanslarda çalıştıktan sonra Dubai bağlantılı medikal bir ajansta çalışmaya başladım. Medikal ajansların diğer ajanslardan farkı doğru bilinenin aksine sıradan işler yapması değil strateji ve yaratıcı ekiple beraber medikal ekiple çalışmamızdır. Ve bunlara ek olarak yakın süre sonra da Duabi’ye gidiyorum.
Doğukan Doğan:
Şu an Londra’da yaşıyorum. Ajansta çalışırken kendime eğlence olsun diye bir HALKEKMAG adında Instagram sayfası açmıştım. Bu sayfa yavaş yavaş büyüyüp bugünkü noktasına geldi. Ben tamamen işimi bu sayfa olarak görüp, bu işe odaklanmaya başladım.  Benim işim olduğu için bu işe harcadığım eforun daha kalıcı olduğunu düşünüyorum. Ama ajansta edindiğim deneyimlerin bu işe katkısı çoktur.

 


2. Size reklamcılığı seçtiren neydi?
Gülşah Akbıyık:
Reklamcılık benim içine bu kadar çekecek bu kadar severek heyecanla yapabileceğim bir iş olduğunu bilmiyordum. Hayat çekti biraz bu işin içine beni ama tam bana göre bir meslekmiş.
Doğukan Doğan:
Benim de biraz karmaşık bir tercih dönemim oldu. Fakat lisenin başından beri hep aklımda Reklamcılık vardı. Ne yapmam gerektiğini tam bilmiyordum ama bu işi yapacağımı biliyordum.

 


3. Kadir Has Üniversite’sinin şu anki kariyerinize katkısı nedir?
Gülşah Akbıyık:
Benim ilk 5 tercihimin hepsi de Reklamcılıktı. Çünkü Kadir Has Üniversitesi iletişim fakültesiyle adını pozitif anlamda duyurmuş bir üniversitedir. Gerçek anlamda mutlu bir öğrenciydim. Okulum her zaman her konuda yanımda oldu. Mesleki hayatıma çok rahat bir geçişti. Kariyer anlamında hayatıma dokunan eğitmenlerle tanıştığım bir yerdi.
Doğukan Doğan:
Okulumun birçok anlamda hayatıma pozitif etkisi oldu. Ama okulun bir kremalı tavuklu makarnası var ki 4 sene boyunca onu yedim. Ve kariyerimi, karakterimi oluşturduğunu düşünüyorum. 😊

 


4. Son dönemlerde çok beğendiğiniz keşke ben yapsaydım dediğiniz bir kampanya var mı?
Gülşah Akbıyık:
Bankaların yaptığı işleri çok seviyorum. İş bankasının işlerini çok seviyorum. Sert ve otoriter duruşunun altında duygusal film tadında olması çok hoşuma gidiyor. Keşke benim de portfolyomda olsa diye düşünmüştüm.
Doğukan Doğan: 
Hangi kampanyayı yapmak isterdin noktasında tek bir markayı söylemek istiyorum, o da ‘’Burger King’’. Bence dünyanın son beş yıldır en iyi markası. Şu an başında Fernando Macho var. Aynı zamanda söylemek istediğim bir diğer isim de Anselmo Ramos. Özellikle kreatif tarafla ilgilenen arkadaşların bu ismi yakın markaja alması gerektiğini düşünüyorum. Kendisi Burger King ve Dove’un kampanyalarını yapan kişi. Bu ikilinin ortaya çıkardığı işlere kesinlikle bakmak lazım. Eskiden ‘360’ diye tabir edilen ama şimdi aklımıza gelen her yerde ‘’Olacak iş değil!’’ seviyesinde işleren çıkaran bir ekip. Bunun haricinde bir kampanya önermek istiyorum, bu işi incelerken daha derin incelemelisiniz bence. O da ‘’Did you mean Mailchamp?’’ kampanyası. Cannes’da neredeyse bütün kategorilerin en iyisi ödülünü almayı başardı.

 


5.Reklamcılık nereye gidiyor, ön plana neler çıkacak?
Gülşah Akbıyık:
İnsanların çok az dışarı çıktığı bu dönem için konuşmak gerekirse ‘outdoor’ dediğimiz mecralar yalan olma yolundalar. Şu an ki çalışma sistemi de çok kaotik bir noktaya gidiyor. Her an online olabilme durumu işlerin hemen yapılıp hemen çözüme kavuşabileceği algısını yaratıyor. Ama bence en çok mecralar değişecek, insanlara ulaştığımız kanallar değişecek.
Doğukan Doğan: 
Reklamcılık çokça değişti ve değişmeye de devam edecek,zaten madde doğası gereği değişmeden kalamaz Dijital içeriklerin önemli olduğu, olacağı konusu da şimdinin değil belki 7 sene öncesinin konusuydu. Bu süreç içinde dijital de önemli olacağı kadar oldu. ‘Content’ konusunun şimdilerde çok daha önemli olduğunu düşünüyorum, bu işi tamamen ele geçirdi. Tam bu her şeyi ele geçirmeye başladı derken ‘influencer marketing’ ortaya çıktı, insanlar kendi evlerinde kendi medyalarını oluşturabilir hale geldi. Tv reklamları için bile artık influencerlarla çalışıyor ajanslar. Konu sadece bununla da kalmadı, üretilmek istenen içeriğe göre mikro-makro influencer diye de ayrımlara başlandı. Londra’daki büyük ajanslarda kendi influencer ajanslarını kurmaya başladı, konvansyonel sektör bitiyor, hatta bitti. Ama çok yakında bu influencer mevzusu da merdivenden yuvarlanacak, bunun sebebi de influencerların kendisi olacak. Bence bu işin nereye gittiğini Cannes’dan takip etmek lazım. Mesela bu yıl öyle bir jüri kurdular ki inanılmaz kreatif işler bile ‘gerçek’ olmadıkları için elleri boş döndüler. 

 


6. Halkekmag’in izlediği belli bir yol haritası var mı?
Doğukan Doğan:
Yol haritası dediğiniz şey aslında sizin nasıl bir içerik üretmek istediğinizle alakalı. Ben kimseye bir şeyleri beğendirmek için içerik üretmedim, içeriğimi o yönde değiştirmedim. Açıkça söylüyorum, oturup ‘Şimdi içerik üretmem lazım!’ şeklinde çalışmıyorum. Genelde o an görüp beğendiğim bir içeriği, o an yazdığım bir metinle paylaşıyorum. Önemli olan ne olursa olsun bulunduğun çevreden beslenebilmek ve bunu doğru şekilde kullanabilmek. Baktığınız her yerde beslenilebilecek harika işler olduğuna eminim. İçerik üretmek isteyen insanlar için söyleyebileceğim tek şey, şu ana kadar üretmeye başlamamanız bir hata. İlla bu iş para yapar mı, bunu satar mıyım diye düşünmemek lazım bence. Örneğin; herkesin deli gibi makyaj kanalı açtığı bir dönemde Danla Bilic sıradan makyaj videolarını personalara bağladı. Demek istediğim, her şeye ben buna ne ekleyebilirim diye bakmak lazım. Eğer bu refleksi geliştirirseniz iş hayatınızda daha verimli geçer.

 

7. Gülşah, son olarak verebileceğin bir tavsiye var mı?
Gülşah Akbıyık: 
Bu meslekte ne olursa olsun herkesin kendisi için tutunup beslenebileceği bir alan olduğunu düşünüyorum. Korkmayın çok çalışmaktan, müthiş meyveler toplayacaksınız. 

 

 

Sizden Sorular:


Berna Öztürk:
Şahsen ben Halkekmag’i ara ara takip edip, ara ara takipten çıkıyorum. Paylaştığın içeriklerle zaman zaman kendini tekrar ettiğini düşünüyor musun? 
Doğukan Doğan:
Şahsen kendimi tekrar ettiğimi düşünmüyorum. Mesela 3 yıl önceki içeriklerle şimdi ki içerikler aynı değil. Ama tabii ki zaman zaman içeriklerden benim de sıkıldığım oluyor, o zamanlarda da takipçilerimden bilgi toplayıp yola öyle devam ediyorum.  Zaten bende senin de dediğin gibi takip ettiklerimi ara ara değiştiriyorum. Ama Halkekmag’in yanına ona benzer içerikli başka bir şey koyamadığımdan, belirli bir kitleyi tutmam gerekiyor.


Simay Ceylan:
Online dönemde odaklanmaya ve yeni motivasyonlar bulmaya çalışırken yaptığınız özel bir şey var mı?

Gülşah Akbıyık:
Bir süre tamamen izoleydim bende herkes gibi. Ama bir süre sonra kendimi güvende hissettiğim bir iki insanla özellikle bu 2-3 gün kapalı kalacağımız yasakların olduğu günlerde görüşmekte, ne olursa olsun etkileşimde kalmakta buldum ben çareyi.

 

 

Yazan: Ceren Yerlikaya & Nazlıhan Abdikoğlu

 

 

 


comments powered by Disqus
Destekcilerimiz