Giriş cümlesini bulunca gerisi gelir derler.. Benim sektöre giriş hikayemde böyle başladı işte. Kadir Has Üniversite’sinin 3.yılına gelip, Yeni Medya bölümünün hala beni heycanlandırmadığı ders seçimlerinin sonucunda “metin yazarlığı” ile reklamcılığa ilk adımımı atmış oldum. 

Attığım ilk adımla, kendi içimde bilmediğim bir yanımla da tanışmış oldum. Yıllardır, “ ne iş yaparsam beni mutlu eder acaba” diye kara kara düşündüğüm sorunun yanıtını yaşar oldum. E sonuçta mezun olmama bu kadar az kalmışken, kaç yıldır bu bölüme emek veren arkadaşların seviyesine çıkmak, çok da kolay olmayacak gibiydi.

Okuduğum kitaplar, katıldığım konferanslar, misafir olarak girdiğim dersler, reklam atölyesi çalışmaları derken 7 ay sonra kendimi staj görüşmesinde buldum. Açıkçası ilk zamanlar “hiç” denecek kadar az iş yapıp, çok kahve yapıyordum (: Bu devrede sabrın çok önemli olduğuna inandım. Yaklaşık 1 ay sonra, senior marka yönetmeninin işlerini bölüşmeye başladım. Biraz şans biraz sabır biraz da çalışma aşkı sayesinde, JR. marka yönetmeni olarak tam zamanlı çalışmaya başlayıp, başlı başına 3 markaya bakar oldum. Ben kendi hikayemi size anlatırken, bir yandan da ajanstaki yarı senemi deviyorum.. Okul mu? Ne yardan ne serden vazgeçebilenlerin anlayacağı bir dilde ifade edersem, o da devam ediyor.. Yani gençler, gerçekten ama gerçekten isterseniz bi şekilde onu yaşarsınız. Klişe ama gerçek.